Ben işe yürüyerek giderim.
- Ich gehe zu Fuß zur Arbeit.
İşe gitmek istemiyorum.
- Ich will nicht zur Arbeit.
İşimi öğlen yemeğinden önce bitirmek istiyorum.
- Ich will meine Arbeit vor dem Mittagessen beenden.
Öğrenciler işi kendileri yaptılar.
- Die Schüler haben die Arbeit selbst gemacht.
İşinizden memnun musunuz?
- Sind Sie mit Ihrer Arbeit zufrieden?
Daha bitiremedin mi işini?
- Hast du deine Arbeit noch nicht beenden können?
İş hakkında mı konuşuyorsunuz?
- Sprecht ihr über die Arbeit?
Öğrenciler işi kendileri yaptılar.
- Die Schüler haben die Arbeit selbst gemacht.
Bu mendil kağıttan yapılmıştır.
- This handkerchief is made of paper.
Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
- This purse is made of paper.
Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız.
- Please write the answer on this piece of paper.
Yazıcıya kağıt lazım.
- The printer needs paper.
Bana bugünün gazetelerini göster.
- Show me today's papers.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
- Bring me today's paper, please.
Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu.
- I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.
Tüm evraklar bantlandı ve kasada muhafaza edildi.
- All the papers were taped up and kept in the safe.
Tom had an accident at work.
- Tom hatte einen Unfall bei der Arbeit.
He is at work now, but will be coming home at seven.
- Er ist jetzt bei der Arbeit, wird aber um sieben nach Hause kommen.