Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
 - My father bought some CDs for my birthday.
Annem bana birkaç yeni giysi yaptı.
 - My mother made some new clothes.
Biraz kahve ister misin?
 - Would you like some coffee?
Etinin üzerine biraz tuz koy.
 - Put some salt on your meat.
Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum.
 - I'm having some problems compiling this software.
Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.
 - Some read books just to pass time.
Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.
 - Some went on foot, and others by bicycle.
Bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.
 - Some animals are very good at climbing.
Tom'un bazı çok iyi fikirleri var.
 - Tom has some very good ideas.
Bir parça kağıdın üzerine, yanınızda oturan kişi hakkında hoşlandığınız bir şey yazın lütfen.
 - Please write, on a piece of paper, something you like about the person sitting next to you.
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
 - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Yaklaşık üç saat önce berbat bir şey oldu.
 - Something horrible happened about three hours ago.
Yaklaşık 1:58'lik o akordun ne olduğunu tam anlayamıyorum. Birisi bana yardım edebilir mi?
 - I can't quite figure out what that chord around 1:58 is. Can somebody help me out?
Yasal harcamalar, aşağı yukarı, ona 9.000 sterline mal oldu.
 - The legal costs set him back something in the order of £9,000.
Sami aşağı yukarı yüz tane kadın kaçırdı.
 - Sami kidnapped something like a hundred women.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
 - There's something strange about this house.
Bazen acayip bir adam olabiliyor.
 - Sometimes he can be a strange guy.
O, oldukça sık olan bir şeydir.
 - That's something that happens quite often.
Tom'un kesinlikle bazı oldukça eski-moda fikirleri var.
 - Tom certainly has some pretty old-fashioned ideas.
İngiliz önerisinin bazı bölümleri kabul edilemez görünüyor.
 - Some parts of the British proposal seem unacceptable.
Would you like some grapes?.