One speech, one particular stance, one wrong statement can change everything all of a sudden.
 - Bir konuşma, bir tutum, hatalı bir açıklama bir anda her şeyi değiştirebilir.
Tom's statement is pure nonsense.
 - Tom'un açıklaması tamamen saçma.
Thank you for your explanation.
 - Açıklaman için teşekkürler.
Tom's explanation is very elaborate.
 - Tom'un açıklaması çok ayrıntılı.
The children didn't seem to understand the instructions.
 - Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.
We need a detailed description of what happened.
 - Neler olduğuna dair detaylı bir açıklamaya ihtiyacımız var.
The sight was splendid beyond description.
 - Görüş, açıklamanın ötesinde görkemli oldu.
According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
 - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
Tom had trouble explaining what he wanted.
 - Tom'un ne istediğini açıklama sorunu vardı.
He had no difficulty explaining the mystery.
 - O, gizemi açıklamada zorluk çekmedi.
Her account of the incident agrees with yours.
 - Onun olayla ilgili açıklaması sizinki ile uyuyor.
The three people gave three different accounts of the accident.
 - Üç kişi kazayla ilgili üç farklı açıklama yaptı.
Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly.
 - Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.
I just wanted to explain why I couldn't help the other day.
 - Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.
Dan rejected Linda's idea to expose everything to the press.
 - Dan, Linda'nın her şeyi basına açıklama fikrini reddetti.
The children didn't seem to understand the instructions.
 - Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.
Don't include annotations as part of sentences.
 - Açıklamaları cümlelerin bir parçası olarak dahil etmeyin.
Please do not add annotations in sentences.
 - Lütfen cümlelere ek açıklamalar eklemeyin.
I just want clarification.
 - Ben sadece açıklama istiyorum.
Thanks for the clarification.
 - Açıklama için teşekkürler.
The economic minister gives a monthly report.
 - Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.
The economic minister gives a yearly report.
 - Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
The leader made formidable declarations.
 - Lider müthiş açıklamalar yaptı.
For a professional, he gave a poor account of himself in today's game.
 - Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.
Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying.
 - Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.
İhtimamla izahını yaptı.
 - Özenle açıklamasını yaptı.