İngilizce - Türkçe
zur selben zeit teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- at the same time
- aynı zamanda
Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı.
-In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.
Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum.
-I like him, but at the same time I don't really trust him.
- at the same time
- bununla birlikte
- at the same time
- bununla beraber
- at the same time
- aynı anda
Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
-Everybody in the building headed for the exits at the same time.
Aynı anda ikisini de yapabilir.
-He can do both at the same time.
- at the same time
- yine de
İlgili Terimler
Almanca - İngilizce
zur selben zeit teriminin Almanca İngilizce sözlükte anlamı
- at the same time
- on the other hand (introducing an opposing viewpoint)
- simultaneously
- together, simultaneously; along with
- overlapping in duration; "concurrently with the conference an exhibition of things associated with Rutherford was held"; "going to school and holding a job at the same time"
- at the same instant; "they spoke simultaneously"
- Treffen wir uns Mittwoch zur selben Zeit / um die gleiche Zeit.
- Let's meet at the same time (on) Wednesday
- am selben Ort, zur selben Zeit
- at the same placem, at the same time
- immer zur selben Zeit schlafengehen
- to keep a regular bedtime hour
İlgili Terimler
zur selben zeit
Resimler
Favoriler