He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
We are expecting the publication of his book.
- Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
Television could be an important source of culture, and its educational broadcasts are valued in many schools.
- Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.
We broadcast news on the hour.
- Saat başı haber yayınlıyoruz.
I want to go into sports broadcasting.
- Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
The rebels have captured the broadcasting station.
- Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
The first edition was published ten years ago.
- İlk baskı on yıl önce yayınlandı.
Haven't you got a cheaper edition?
- Daha ucuz bir yayınınız var mı?
After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
- Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
That publishing company is in the black.
- O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
The radio station came back on the air shortly after the storm.
- Fırtınadan kısa bir süre sonra radyo istasyonu yayına geri döndü.
We'll be back on air shortly.
- Birazdan tekrar yayında olacağız.
The journalists who write for this publisher are not impartial.
- Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.
- Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti.