Shut your yapper or I'll shut it for you!.
The girl did nothing but cry.
 - Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
Regardless of what he does, he does it well.
 - Yaptığını düşünmeden, onu iyi yapar.
She doesn't know who built those houses.
 - O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
I'm doing this for you.
 - Bunu senin için yapıyorum.
You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
 - Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
We'll do it when we have time.
 - Zamanımız olduğunda onu yapacağız.
Did you do it by yourself?
 - Onu kendin mi yaptın?
This table is made of wood.
 - Bu masa tahtadan yapılmıştır.
Bottles of beer are made of glass.
 - Bira şişeleri camdan yapılır.
Tom worries about making mistakes at work.
 - Tom, iş yaparken yapılan hatalardan endişeleniyor.
Don't be afraid of making mistakes.
 - Hatalar yapmaktan korkmayın.
Dr. Jackson is performing an autopsy.
 - Dr. Jackson otopsi yapıyor.
The coroner is performing an autopsy on Tom to find out why he died.
 - Adli tabip onun neden öldüğünü bulmak için Tom üzerinde bir otopsi yapıyor.
It can be done in a day.
 - O, bir günde yapılabilir.
She can't have done such a thing.
 - O öyle bir şey yapmış olamaz.
She has made up her mind to go to America to study.
 - O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.
Tom has made up his mind to go to Boston to study.
 - Tom öğrenim yapmak için Boston'a gitmeye karar verdi.
What did you make of that?
 - Onunla ilgili ne yaptın?
What do you make of that?
 - Onunla ilgili ne yaparsın?
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
 - Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
Before the match, an opening ceremony was held in the Yoyogi stadium.
 - Maçtan önce Yoyogi stadyumunda bir açılış töreni yapıldı.
They voted to create a committee.
 - Bir komite oluşturmak için oylama yaptılar.
The committee had a long session.
 - Komite uzun bir oturum yaptı.
She made coffee for all of us.
 - O hepimiz için kahve yaptı.
Butter is made from milk.
 - Tereyağı sütten yapılır.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
 - Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
A good daughter will make a good wife.
 - İyi bir kız çocuğu, iyi bir eş yapacaktır.
He committed a gaffe when he asked whether she was pregnant.
 - O onun hamile olup olmadığını sorduğunda gaf yaptı.
He committed an illegal act.
 - O, yasa dışı bir eylem yaptı.