I wouldn't want to get caught up in a situation like that.
- Böyle bir durumda yakalanmak istemem.
It's horrible to get caught in rush hour traffic.
- İş çıkışındaki yoğun trafiğe yakalanmak korkunçtur.
I don't want to be caught.
- Yakalanmak istemiyorum.
I didn't want to be caught.
- Yakalanmak istemedim.
I don't want to be caught.
- Yakalanmak istemiyorum.
Tom doesn't want to be caught.
- Tom yakalanmak istemiyor.
Do you ever worry about getting caught?
- Yakalanmak hakkında hiç endişe eder misin?
Tom tried to avoid getting caught.
- Tom yakalanmaktan kaçınmaya çalıştı.
Tom is afraid of catching a cold.
- Tom soğuk algınlığına yakalanmaktan korkuyor.
She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
- O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
I was caught in the rain on my way home.
- Eve dönerken yağmura yakalanmıştım.
Bill got up so early that he caught the first train.
- Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.
- O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.
She won't leave the room, because she doesn't want to catch another cold.
- O, başka bir soğuk algınlığına yakalanmak istemediğinden dolayı odadan ayrılmayacak.
To be honest, we came to capture you.
- Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
A fox is not caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
We'll catch up later.
- Daha sonra yakalayacağız.
I should try to catch up with Tom.
- Tom'u yakalamaya çalışmalıyım.
I can't risk getting captured again.
- Tekrar yakalanmayı göze alamam.
I can't let myself be captured.
- Yakalanmama izin veremem.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
- Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
I'm catching the 11:00 train.
- 11:00 trenini yakalayacağım.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
He grabbed me by the collar.
- O, beni yakamdan yakaladı.
I grabbed the dog by its collar.
- Köpeği tasmasından yakaladım.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
Tom was afraid of being captured by the enemy.
- Tom düşman tarafından yakalanmaktan korkuyordu.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.