Türkçe - İngilizce
tutuculukla teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- fanatic
- Showing evidence of possession by a god or demon; frenzied, over-zealous
- Fanatical
- {n} an enthusiast, one very strongly bigoted
- {a} enthusiastic, frantic
- a religious zealot
- A person who is zealously enthusiastic for some cause, especially in religion
- a person motivated by irrational enthusiasm (as for a cause); "A fanatic is one who can't change his mind and won't change the subject"--Winston Churchill
- Fanatic means the same as fanatical
- {s} extreme, radical, zealous
- If you say that someone is a fanatic, you mean that they are very enthusiastic about a particular activity, sport, or way of life. Both Rod and Phil are football fanatics. = enthusiast
- Pertaining to, or indicating, fanaticism; extravagant in opinions; ultra; unreasonable; excessively enthusiastic, especially on religious subjects; as, fanatic zeal; fanatic notions
- A person affected by excessive enthusiasm, particularly on religious subjects; one who indulges wild and extravagant notions of religion
- marked by excessive enthusiasm for and intense devotion to a cause or idea; "rabid isolationist"
- disapproval If you describe someone as a fanatic, you disapprove of them because you consider their behaviour or opinions to be very extreme, for example in the way they support particular religious or political ideas. I am not a religious fanatic but I am a Christian. = extremist
- {i} zealot, religious fanatic, radical, extremist
- tutucu
- conservative
His novel ideas are time and again getting him into trouble with his more conservative colleagues.
-Onun özgün fikirleri daha tutucu arkadaşlarıyla başını defalarca belaya soktu.
Her novel ideas are time and again getting her into trouble with her more conservative colleagues.
-Onun yeni fikirleri daha tutucu iş arkadaşlarıyla sık sık başını derde sokuyor.
- tutucu
- {s} uptight
- tutucu
- conservationist
- tutucu
- (Diş Hekimliği) attachment
- tutucu
- tong
- tutucu
- trad
- tutucu
- trap
- tutucu
- catch
- tutucu
- (Askeri) shuttering
- tutucu
- prehensile
- tutucu
- (Tıp) adsorbent
- tutucu
- precipitator
- tutucu
- fogey
- tutucu
- getter
- tutucu
- straight
- tutucu
- right
- tutucu
- stuffy
- tutucu
- fuddy-duddy
- tutucu
- stick-in-the-mud
- tutucu
- true-blue
- Tutucu
- arresters
- tutucu
- dyed in the wool
- Tutucu
- clip
- tutucu
- wowser
- tutucu
- conservative; holding; conservative, fuddy-duddy muhafazakâr
- tutucu
- strait-laced
- tutucu
- unprogressive
- tutucu
- stick in the mud
- tutucu
- square-toed
- tutucu
- retainer
- tutucu
- holder
- tutucu
- puritanical
- tutucu
- hidebound
- tutucu
- Die Hard
- tutucu
- fanatical
- tutucu
- puritan
- tutucu
- sectarian
- tutucu
- (a) conservative
- tutucu
- fanatic
- tutucu
- standpat
- tutucu
- stickinthemud
- tutucu
- (İnşaat) inhibitor
- tutucu
- arrester
- tutucu
- fielder
- tutucu
- blue
- tutucu
- tory
- tutucu
- square toed
- tutucu
- straitlaced
- tutucu
- (Tekstil) gripper
- tutucu
- strait laced
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
tutuculukla teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- tutucu
- Muhafazakar
- tutucu
- Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden, olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr: "Bu tutucu yani, her fıkrasında, her yazısında belli olur."- H. Taner
- tutucu
- spor - Durmalı çıkışlarda, bisikletçiye yardım eden kişi
- tutucu
- Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden, olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr
- tutucu
- Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen kimse, muhafazakâr: "Bu tutucu yanı, her fıkrasında, her yazısında belli olur."- H. Taner
- tutucu
- Durmalı çıkışlarda, bisikletçiye yardım eden kişi
İlgili Terimler
tutuculukla
Heceleme
tu·tu·cu·luk·laResimler
Geçmiş
Favoriler