to exist teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- mevcut olmak
- {f} var olmak
- bulunmak
İngilizce Q, W ve X harfleri bulunmaktadır.
-The letters q, w and x exist in English.
- be
- {f} kuraldışı çekimleri: şimdiki zaman I am; he/she/it is; we/you/they are; eski thou art. geçmiş zaman I/he/she/it was; eski
- be
- {f} tutmak (para)
- be
- isimlerden ve bazen de sıfatlardan geçişli fiiller yapan bir ek
- exist
- var ol
Hayaletlerin var olduğunu düşünüyorum.
-I think that ghosts exist.
Tom hayaletlerin var olduğuna inanmıyor.
-Tom doesn't believe that ghosts exist.
- be
- {f} anlamına gelmek
- exist
- kalmak
- be
- tutmak ı öznesiyle am
- be
- (Dilbilim) eski thou wert
- be
- {f} durmak
- be
- çoğul öznele
- be
- {f} mal olmak
- be
- önek hakkında
- be
- be ol
- exist
- varolma
- exist
- yaşama
Eğer alkol olmasa, hiç birimiz yaşamayız.
-If it wasn't for alcohol, none of us would exist.
Bazı Batılılar ruhlarının var olduğuna ve sonsuz yaşama sahip olduklarına artık inanmıyorlar.
-Some Westerners no longer believe that their soul exists and that they have eternal life.
- exist
- baki olmak
- exist
- yaşa/var ol
- exist
- bulunur
Bu tür köpek sadece Japonya'da bulunur.
-This kind of dog exists only in Japan.
Apotik veya “gece yarısı” bölgesi 1.000 metrenin altındaki derinliklerde bulunur. Güneş ışığı bu derinliklere nüfuz etmez ve bölge karanlıkta kalır.
-The aphotic, or “midnight,” zone exists in depths below 1,000 meters. Sunlight does not penetrate to these depths and the zone is bathed in darkness.
- exist
- yaşamak
Kıt kanaat yaşamaktan usandım.
-I'm sick of this hand-to-mouth existence.
- be
- (Dilbilim) eski thou wast
- be
- varlığını göstermek
- be
- var olmak
- be
- -di
- be
- -dı
- be
- -dır
- be
- -dir
- exist
- olmak
Bu dünyada erkekler zengin olmak için değil, mutlu olmak için var olurlar.
-Men do not exist in this world to become rich, but to become happy.
- exist
- hayatta kalmak
- exist
- mevcut olmak
- exist
- yaşamını (güç koşullar altında) sürdürmek
- exist
- varolmak
İlgili Terimler
to exist teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- be
- obtain
- to be; have existence; have being or reality
- {v} to be, have a being, live, remain, stay
- have an existence, be extant; "Is there a God?"
- support oneself; "he could barely exist on such a low wage"; "Can you live on $2000 a month in New York City?"; "Many people in the world have to subsist on $1 a day
- {f} live, be
- If something exists, it is present in the world as a real thing. He thought that if he couldn't see something, it didn't exist Research opportunities exist in a wide range of pure and applied areas of entomology
- To exist means to live, especially under difficult conditions or with very little food or money. I was barely existing. the problems of having to exist on unemployment benefit
- have an existence, be extant; "Is there a God?" support oneself; "he could barely exist on such a low wage"; "Can you live on $2000 a month in New York City?"; "Many people in the world have to subsist on $1 a day
- To be as a fact and not as a mode; to have an actual or real being, whether material or spiritual
- To be manifest in any manner; to continue to be; as, great evils existed in his reign
- To live; to have life or the functions of vitality; as, men can not exist in water, nor fishes on land
- {f} to be
Heceleme
to ex·istTürkçe nasıl söylenir
tı îgzîstTelaffuz
Resimler
Videolar
... all the energy that will ever exist was created in the Big Bang. ...
... the country because we have the opportunity to train people for jobs that exist right ...