to come to an end; to terminate

listen to the pronunciation of to come to an end; to terminate
İngilizce - Türkçe

to come to an end; to terminate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

finish
itmam etmek
finish
(Teknik,Tekstil) aprelemek
finish
(Teknik,Tekstil) apre
finish
(Tekstil) çile
finish
bozmak
finish
son

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula. - Apply two coats of the paint for a good finish.

finish
bitiş

Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu. - Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.

Tom bitiş çizgisini geçen son kişiydi. - Tom was the last one to cross the finish line.

finish
bitirmek

Tom evi bitirmek için ne kadar çok paraya ihtiyacı olacağını hesaplıyor. - Tom is estimating how much money he'll need to finish the house.

İşi tek başıma bitirmek istiyorum. - I want to finish the work on my own.

finish
{f} bitmek

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere. - We're just about finished here.

Raporla işim bitmek üzere. - I'm just about finished with the report.

finish
{f} k.dili. bitirmek
finish
{f} sona ermek
finish
{i} son kat boya
finish
{f} sonuçlanmak
finish
telef etmek
finish
rötuş

O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı. - That plan still needed some finishing touches.

Birkaç son rötuş eklerim. - I add a few finishing touches.

finish
dili yok etmek
finish
{f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
finish
(isim) son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
finish
{f} mükemmelleştirmek
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Yarın gelmek zorunda kalacaksın. - You'll have to come tomorrow.

Evime gelmek için zahmet etmeyin. - Don't bother to come to my house.

İngilizce - İngilizce
finish
to come to an end; to terminate