to come to an end; to terminate

listen to the pronunciation of to come to an end; to terminate
Englisch - Türkisch

Definition von to come to an end; to terminate im Englisch Türkisch wörterbuch

finish
itmam etmek
finish
(Teknik,Tekstil) aprelemek
finish
(Teknik,Tekstil) apre
finish
(Tekstil) çile
finish
bozmak
finish
son

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım. - I will study abroad when I have finished school.

İşimi bitirdikten sonra bürodan ayrıldım. - Having finished my work, I left the office.

finish
bitiş

Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı. - Bob reached the finish line first.

Orada Akai onlara katılır ve bu bitiş çizgisinin önünde herkese açık bir yarışma olur. - There Akai joins them and it becomes a free-for-all in front of the finish line.

finish
bitirmek

İşi tek başıma bitirmek istiyorum. - I want to finish the work on my own.

Bu kitabı okumayı bir haftada bitirmek gerçekten zor. - This book is really difficult to finish reading in a week.

finish
{f} bitmek

Burada işimiz neredeyse bitmek üzere. - We're just about finished here.

Raporla işim bitmek üzere. - I'm just about finished with the report.

finish
{f} k.dili. bitirmek
finish
{f} sona ermek
finish
{i} son kat boya
finish
{f} sonuçlanmak
finish
telef etmek
finish
rötuş

O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı. - That plan still needed some finishing touches.

Son rötuşları ekleyeceğim. - I'll add the finishing touches.

finish
dili yok etmek
finish
{f} k.dili. öldürmek, işini bitirmek
finish
(isim) son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
finish
{f} mükemmelleştirmek
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Yarın gelmek zorunda kalacaksın. - You'll have to come tomorrow.

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

Englisch - Englisch
finish
to come to an end; to terminate
Favoriten