İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti.
- A few minutes after he finished his work, he went to bed.
Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.
- I will study abroad when I have finished school.
Bob bitiş çizgisine ilk önce ulaştı.
- Bob reached the finish line first.
Tom bitiş çizgisini geçerken sıcak ve yorgun görünüyordu.
- Tom looked hot and tired as he crossed the finish line.
İşi tek başıma bitirmek istiyorum.
- I want to finish the work on my own.
Bir ayda işi tamamen bitirmek imkansız.
- It is utterly impossible to finish the work within a month.
Burada işimiz neredeyse bitmek üzere.
- We're just about finished here.
Raporla işim bitmek üzere.
- I'm just about finished with the report.
Son rötuşları ekleyeceğim.
- I'll add the finishing touches.
O planın hâlâ bazı son rötuşlara ihtiyacı vardı.
- That plan still needed some finishing touches.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.
Yarın gelmek zorunda kalacaksın.
- You'll have to come tomorrow.