tekrar!

listen to the pronunciation of tekrar!
Türkçe - İngilizce
repetition

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

Repetition is the father of learning. - Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.

again

The convention voted again. - Kurultay tekrar oylama yaptı.

Can I have the menu again, please? - Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?

once again

She came here once again. - O tekrar buraya geldi.

The economy is in turmoil once again. - Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.

{i} repeat

Lincoln repeated the words. - Lincoln sözlerini tekrarladı.

If you flunk this exam, you'll have to repeat the course. - Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.

over

Do I have to do it over again? - Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

over again

She explained it over again. - O, onu tekrar açıkladı.

Do I have to do it over again? - Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

function buttons
from the first
litany
bis
replication
afresh
iteration
re-

Tom can't run for re-election. - Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.

He was re-elected mayor. - Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.

all

I hope to meet you all again. - Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

back

I will write you back soon. - Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

Let me call you back later, OK? - Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?

action replay
troll
rehearsal
tauto-
duplication
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

ana-
revision
{i} reiteration
back again
again, over, over again, once more
(ders) review
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
all over

I could fall in love with you all over again. - Size tekrar aşık olabilirim.

We have to start all over again. - Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.

encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

recapitulation
re
recurrence
repetition, repeat
anew
tauto
riff
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

an
rehash
reprise
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
yine
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Bir daha, yine, yeniden, gene
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim