teknikçi

listen to the pronunciation of teknikçi
Türkçe - İngilizce
technician teknisyen, tekniker
teknik
technical

His lack of technical knowledge kept him from being promoted. - Teknik bilgi eksikliği, onun terfi ettirilmesini engelledi.

These technical terms are derived from Greek. - Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir

teknik
technique

Many astronomers are working hard to measure the Hubble constant using a variety of different techniques. - Birçok astronom çeşitli farklı teknikler kullanarak Hubble sabitini ölçmek için çok çalışıyor.

Tom is learning a new technique. - Tom yeni bir teknik öğreniyor.

teknik
science
teknik
style
teknik
mechanism
teknik
tuberculous
teknik
tech

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

These technical terms are derived from Greek. - Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir

teknik
engineering
teknik
method
teknik
(Dilbilim) techniques

You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques. - Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.

Newton was instrumental in developing techniques to prevent counterfeiting of the English money. - Newton İngiliz parası taklitçiliğini önlemek için gelişen tekniklerde etkiliydi.

teknik
technology
teknik
know-how
teknik
technic

His lack of technical knowledge kept him from being promoted. - Teknik bilgi eksikliği, onun terfi ettirilmesini engelledi.

These technical terms are derived from Greek. - Bu teknik terimler Yunancadan türetilmiştir

teknik
(athlete) whose technique is good
teknik
wrinkle
teknik
technics
teknik
(Konuşma Dili) tech, technical school, institute, or university
teknik
technics, technology; technique; method; technical
teknik
practice
teknik
mechanics
Türkçe - Türkçe
Film yapımının herhangi bir teknik kolunda çalışan usta işçi
Bir işin bilim yönünden çok, uygulama ve pratik yönü ile uğraşan kimse, teknisyen, tekniker
teknisyen
tekniker
TEKNİK
(Osmanlı Dönemi) Fr. Fizik, Kimya ve Matematikten elde edilen bilgilerin tatbik edilmesi
teknik
Yol, beceri, yöntem
teknik
Teknikle ilgili bir sanata, bir bilime, bir mesleğe özgü olan
teknik
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
teknik
Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin
teknik
Fizik, kimya, matematik gibi bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama
teknik
Yol, beceri, yöntem: "Bu kızın sanatını hiç olmazsa teknik tarafından bildiğine hükmediyorum."- H. E. Adıvar
teknikçi