Kale şimdi harabe halinde.
- The castle is now in ruins.
Eski kale harabeye dönmüştü.
- The old castle lay in ruins.
Senin için günü mahvetmek istemedim.
- I didn't want to ruin the day for you.
Herkes için akşamı mahvetmek istemiyorum.
- I don't want to ruin the evening for everyone.
Uzaktaki antik kalıntıları görebilirsiniz.
- You can see the ancient ruins in the distance.
Taş Devri kalıntıları keşfedildi.
- The Stone Age ruins were discovered.
Kalıntılar görülmeye değerler.
- The ruins are worth visiting.
Uzaktaki antik kalıntıları görebilirsiniz.
- You can see the ancient ruins in the distance.
Sana daha önce söylerdim ama akşam yemeğini bozmak istemedim.
- I would've told you earlier, but I didn't want to ruin dinner.
Tom'un tatilini bozmak istemiyorum.
- I don't want to ruin Tom's holiday.
Anı berbat etmek zorundaydın, değil mi?
- You had to ruin the moment, didn't you?
Tembellik yıkıma yol açar.
- Idleness leads to ruin.
O beni mali yıkıma götürdü.
- He led me to financial ruin.
Başka herkes için onu mahvedenler sizin gibi insanlar.
- It's people like you who are ruining it for everyone else.
Uzaktaki antik kalıntıları görebilirsiniz.
- You can see the ancient ruins in the distance.
Kalıntılar görülmeye değerler.
- The ruins are worth visiting.
Ülkemizi tahrip edenler senin gibi insanlar.
- It's people like you who are ruining our country.
Onlar enkaz arasında ceset arıyorlar.
- They were hunting for bodies among the ruins.
Tembellik yıkıma yol açar.
- Idleness leads to ruin.
Savaş ülkeye yıkım getirdi.
- The war brought ruin to the country.
Harabeler gerçekten muhteşem.
- The ruins are truly magnificent.
Bu harabeler eskidir.
- These ruins are ancient.
Onun işinin iflasın eşiğinde olduğunu duyuyorum.
- I hear his business is on the verge of ruin.
In one way, indeed, he bade fair to ruin us; for he kept on staying week after week, and at last month after month, so that all the money had been long exhausted.
The monastery has fallen into ruin.
My car breaking down just as I was on the road ruined my vacation.
He ruined his new white slacks by accidentally spilling oil on them.