Do you want to share my dessert with me?
- Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
For the time being, I must share this room with my friend.
- Şimdilik, bu odayı arkadaşım ile paylaşmak zorundayım.
You have to share the cake equally.
- Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
Do you want to share my dessert with me?
- Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
Fadil was making an effort to share Layla's passions.
- Fadıl, Leyla'nın tutkularını paylaşmak için çaba harcıyordu.
Germany shares a border with France.
- Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.
You have to share the cake equally.
- Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.
She shared her piece of cake with me.
- O, kek parçasını benimle paylaştı.
The children shared a pizza after school.
- Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.
What happened to the girl you were sharing the bedroom with?
- Yatak odanı paylaştığın kıza ne oldu?
We're sharing your work.
- Biz işini paylaşıyoruz.
I share the room with my sister.
- Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
The children shared a pizza after school.
- Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.
I don't mind sharing my table.
- Ben benim masamı paylaşmayı kafama takmam.
Would you mind sharing your table?
- Masanı paylaşmamın sakıncası var mı?