one's chance to make a move in a game having two or more players

listen to the pronunciation of one's chance to make a move in a game having two or more players
İngilizce - Türkçe

one's chance to make a move in a game having two or more players teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

turn
açmak

Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti. - Tom turned the knob and pushed the door open.

Haberleri açmak istemiyorum. - I don't want to turn on the news.

turn
{f} dön

Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim. - Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.

Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner. - The leaves of the trees turn yellow in fall.

turn
kıvırmak
turn
büklüm
turn
sapmak
turn
sürpriz
turn
heyecan

O, bu elbiseyi giydiği zaman beni heyecanlandırır. - He turns me on when he wears those clothes.

O, aşkını heyecanlandırdı. - She turned on her lover.

turn
dönmek

Şimdi geri dönmek için çok geç. - It's too late to turn back now.

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We're going to have to turn back.

turn
döndürmek

Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür. - Turning the steering wheel makes the car turn.

turn
değişim
turn
sıra

Jane sırası geldiğinde, ve sırasını kaçırdığında çok sinirlenir. - Jane got too nervous when her turn came, and she blew her lines.

Onlar sahnede sırayla şarkı söylediler. - They sang on the stage in turn.

turn
katlamak
turn
dönemeç
turn
{i} dönüş

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur. - Tom often forgets to use his turn signal.

Bu tırtıl harika bir kelebeğe dönüşecek. - This catterpillar will turn into a beautiful butterfly.

turn
yön değiştirme
turn
yönelme
turn
{f} ekşimek
turn
istidat
turn
(Askeri) DÖNÜŞ: Bir uçağın, istikamet değiştirmek için yaptığı manevra
İngilizce - İngilizce
turn
one's chance to make a move in a game having two or more players

    Heceleme

    one's chance to make a move in a game ha·ving two or more players

    Türkçe nasıl söylenir

    wʌnz çäns tı meyk ı muv în ı geym hävîng tu ır môr pleyırz

    Telaffuz

    /ˈwənz ˈʧans tə ˈmāk ə ˈmo͞ov ən ə ˈgām ˈhavəɴɢ ˈto͞o ər ˈmôr ˈplāərz/ /ˈwʌnz ˈʧæns tə ˈmeɪk ə ˈmuːv ɪn ə ˈɡeɪm ˈhævɪŋ ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈpleɪɜrz/