Gelin alçaltılmış gözlerle ve ona bakan herkesle odaya geldi.
- The bride came into the room with lowered eyes and with everyone staring at her.
Tom sesini alçalttı ve Mary'ye onu sevdiğini söyledi.
- Tom lowered his voice and told Mary that he loved her.
Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- The government explicitly declared its intention to lower taxes.
Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Baldır kası alt bacağın arkasında yer alır.
- The calf muscle is located on the back of the lower leg.
Alt dudak, üst dudaktan daha büyüktür.
- The lower lip is bigger than the upper lip.
Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
- Hanover is the capital of Lower Saxony.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Fiyatlarımız şimdi daha düşük!
- Our rates are now lower!
Bir öğretmenin aylığı bir avukatınkinden daha düşüktür.
- The salary of a teacher is lower than that of a lawyer.
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
- The government lowered taxes for lower-income families.
Çok uluslu ticaret şirketleri çok sayıda ürünün fiyatını düşürdü.
- The multinational corporation lowered the price of several products.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
When you need a haircut, you go to a barber, so here I am at Tommy's Bronxville's tonsorial prepared to get clipped. Or, as we said as kids, have my ears lowered.
Lowered softly with a threefold cord of love Down to a silent grave. Alfred Tennyson.
... I also lowered taxes for small businesses 18 times. And what I want to do is continue ...
... In some cases, states actually lowered their own standards to ...