in actual contact; touching; also, adjacent; near; neighboring; adjoining

İngilizce - Türkçe

in actual contact; touching; also, adjacent; near; neighboring; adjoining teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

continued

{s} devam eden

continental glacier

(Askeri) kıta buzulu

continental system

(Politika, Siyaset,Ticaret) kıtasal sistem

Tanrım, bana iffet ve ölçülülük ver, ancak henüz değil. - God, please give me chastity and continence, but not yet.

continued

{f} devam et

Soğuk Savaş devam etti. - The Cold War continued.

Parmaklarınızla yemek yemek sadece yüzyıllar boyu devam etmekle kalmadı, aynı zamanda bazı alimler onun tekrar popüler olabileceğine inanıyorlar. - Not only has eating with your fingers continued throughout the centuries, but some scholars believe that it may become popular again.

continued

sürekli

Sürekli desteğinize minnettarız. - We appreciate your continued support.

Bir kelime başka dilden ödünç alındığı zaman, sık sık aynı anlama sahip olarak başlar; ancak her iki dilde de sürekli kullanımı ile, şimdi ayrı kelimeler farklı çağrışımları artırabilir. - When a word is borrowed from another language, it frequently begins by having the same meaning; but with continued use in both languages, the now separate words may accrete disparate connotations.

continence