Nowadays there are no ninjas or samurais in Japan.
- Günümüzde Japonya'da ninjalar ya da samuraylar yok.
Without an air conditioner, people nowadays cannot live.
- Klima olmadan, insanlar günümüzde yaşayamıyor.
Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.
- Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
The formation and movement of hurricanes are capricious, even with our present-day technology.
- Günümüz teknolojisiyle bile kasırgaların oluşum ve hareketleri kaprislidir.
People are so low down these days!
- Günümüzde insanlar çok alçaklaştı!
Don't worry, present day cosmetic surgery is much better than it used to be in Doctor Frankenstein's days.
- Endişelenmeyin, günümüzün kozmetik cerrahisi, Doktor Frankenstein'ın günlerinde olduğundan çok daha iyidir.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
We chose Mary a good birthday present.
- Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!
- Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü!
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
This room doesn't get much sunshine.
- Bu oda çok fazla güneş ışığı almaz.
Sunshine is beneficial to plants.
- Güneş ışığı bitkiler için faydalıdır.
These medicines should be taken three times a day.
- Bu ilaçlardan günde üç kez alınmalı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
That textbook is out of date.
- O ders kitabı güncel değil.
You don't go to school on Sunday, do you?
- Pazar günü okula gitmiyorsun, değil mi?
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneşli olsa da hava soğuktu.
Merih güneşten dördüncü gezegendir.
- Mars güneşten dördüncü gezegendir.