Eşitlik anayasa tarafından garantiye alınmıştır.
- Equality is guaranteed by the Constitution.
Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm.
- I dreamt a dream last night, about silk and fine cloth or about equality and fair trial.
Her şahıs memleketin kamu hizmetlerine eşitlikle girme hakkını haizdir.
- Everyone has the right of equal access to public service in his country.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
- An integer is natural if and only if it is greater or equal to 0.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
İstediğiniz herhangi bir dilde yazabilirsiniz. Tatoeba'da bütün diller eşittir.
- You may write in any language you want. On Tatoeba, all languages are equal.
Yasalar önünde bütün insanlar eşittir.
- All men are equal under the law.
Son dakikada Marcello bir beraberlik golü attı.
- In the last minute, Marcello score an equalizing goal.
Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.
- The property was divided equally among the heirs.
Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.
- In marriage there should be equal give and take.
Tom aynı derecede suçludur.
- Tom is equally guilty.
Onlar aynı derecede zor taleplerde bulundular.
- They made equally tough demands.
O, görev için yeterli değildir.
- He is not equal to the task.
Tom göreve uygun değil.
- Tom isn't equal to the task.
Patronum benim işe uygun olduğumu düşünmüyor.
- My boss doesn't think I am equal to the job.
All right angles are equal.
Equal conditions should produce equal results.
This beer has no equal.
Two plus two equals four.
... homelessness to marriage equality the point is ...
... and fairness and equality under the law ...