Biz erken bir başlangıç yaptık.
 - We got an early start.
İyi bir başlangıç yapmak savaşın yarısıdır.
 - Making a good start is half the battle.
Tom kaseyi mikrodalgaya koydu ve pişirmeyi başlatmak için düğmeye bastı.
 - Tom put the bowl into the microwave and pushed the button to start it cooking.
Tom'la bir döğüş başlatmak çok iyi bir fikir değildi.
 - Starting a fight with Tom wasn't such a good idea.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
 - I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Derhal başlamak zorunda kalacaksın.
 - You'll have to start at once.
Maziye sünger çekip yeniden başlamak için işimi bıraktım ve taşındım.
 - I quit my job and moved so I could start off with a clean slate.
Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
 - Tom put the food on the table and told everyone to start eating.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
 - When will you start getting ready to leave?
Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin?
 - I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?
Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı.
 - Tom didn't start to study French until he was thirty.
Üniversiteyi bitirdiğimde, derhal çalışmaya başladım.
 - On finishing university, I started working right away.
Onlar kalkış sinyalini bekliyorlardı.
 - They were waiting for the signal to start.
Tom piyano başına oturdu ve çalmaya başladı.
 - Tom sat down at the piano and started playing.
Tom otuzların başında kel olmaya başladı.
 - Tom started going bald in his early thirties.
Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.
 - Act too forcefully and you'll start a war.
Toplantıyı şimdi başlatalım mı?
 - Shall we start the meeting now?
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
 - The train was just on the point of starting when I got to the station.
Otobüs hareket etmek üzere idi.
 - The bus was about to start.
Sürücü İlk otobüsün sabah saat 6:00 da hareket ettiğini söyledi.
 - The driver said that the first bus starts at 6:00 a.m.
Onun büyükbabasının ölümünü işitmesinin ilk şokundan sonra, kız ağlamaya başladı.
 - After the initial shock of hearing of her grandfather's death, the girl started to cry.
Arabamı çalıştırmak için atlamam gerekiyor.
 - I need to jump start my car.
2008'de işe başladığımızda, çalıştırmak istediğimiz insanların bir listesini yazdık sonra dışarıya çıktık ve onları işe aldık.
 - When we started out in 2008, we wrote down a list of people that we wanted to hire, then went out and hired them.
Her şeyden önce, o adam kim?
 - To start with, who is that man?
Öncelikle yardımınız için size teşekkür etmeliyim.
 - To start with, I must thank you for your help.
Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
 - Tom started bouncing up and down on the bed.
Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı.
 - The children started bouncing up and down on the couch.
Bir avans almak istiyorum.
 - I'd like to get a head start.
Tom beni daha avantajlı başlattı.
 - Tom gave me a head start.
O her zaman bir aile kurmak istedi.
 - She always wanted to start a family.
Tom yerleşmek ve bir aile kurmak için hazır.
 - Tom is ready to settle down and start a family.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
 - We'll attempt to start the class soon.
Tom kesinlikle bir döğüşü başlatmak istiyor gibi görünüyor.
 - Tom certainly looks like he wants to start a fight.
Geçen yıl bu şirket için çalışmaya başladım.
 - I started working for this company last year.
Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.
 - We'll attempt to start the class soon.
Ne zaman yola çıkmak için hazırlanmaya başlayacaksın?
 - When will you start getting ready to leave?
Seni ürkütmek istemedim.
 - I didn't mean to startle you.
Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.
 - The day she started for Paris was rainy.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
 - If we are to be there at six, we will have to start now.
Get ready, get set, go!.
we could, with the greatest ease as well as clearness, see all objects (ourselves unseen) only by applying our eyes close to the crevice, where the moulding of a panel had warped or started a little on the other side.
The movie was entertaining from start to finish.
I started from my sleep with horror.
Jones has been a substitute before, but made his first start for the team last Sunday.
The rain started at 9:00.
... I'll start with the free version. ...
... So we're going to start. ...