to be turned off or extinguished

listen to the pronunciation of to be turned off or extinguished
English - Turkish

Definition of to be turned off or extinguished in English Turkish dictionary

go out
çıkmak

Ben dışarı çıkmak istemiyorum. - I don't want to go out.

Dün dışarı çıkmak zorunda kaldım. - I was obliged to go out yesterday.

go out
flört etmek

Benimle flört etmek ister misin? - Would you like to go out with me?

go out
kesilmek
go out
(ışık) sönmek
go out
demode olmak
go out
sokağa çıkmak
go out
kalkmak
go out
gönderilmek
go out
dışarı gitmek

Tom muhtemelen dışarı gitmek ve oynamak istedi. - Tom probably wanted to go out and play.

Köpek dışarı gitmek istiyor. - The dog wants to go outside.

to be off
(Denizbilim) açığa çıkmak
go out
modası geçmek
go out
sönmek
go out
çık

Bu öğleden sonra dışarıya çıkacağım. - I'm going to go out this afternoon.

Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan. - I wish you would shut the door when you go out.

go out
evden ayrılmak
go out
(with) ile flört etmek, ile gezmek, ile çıkmak: Tarık's started to go out with
go out
dışarıya çıkmak

Dışarıya çıkmak ve yiyecek bir şey almak ister misin? - Do you want to go out and get something to eat?

Onunla dışarıya çıkmak eğlenceli. - It's fun to go out with her.

go out
çekilmek
go out
(Fiili Deyim ) 1- dışarı çıkmak 2- sönmek
go out
(deyim) gondermek,dagitmak,ilan etmek. 3.goc etmek
go out
(deyim) modasi gecmek
English - English
go out

The lights went out.

to be turned off or extinguished

    Turkish pronunciation

    tı bi tırnd ôf ır îkstînggwîşt

    Pronunciation

    /tə bē ˈtərnd ˈôf ər əkˈstəɴɢgwəsʜt/ /tə biː ˈtɜrnd ˈɔːf ɜr ɪkˈstɪŋɡwɪʃt/
Favorites