O, gerçeği öğrendiğinde, ona büyük sürpriz oldu.
- Great was her surprise when she knew the fact.
Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
- What a pleasant surprise to see you here!
Tom'u şaşırtmak zordur.
- It's hard to surprise Tom.
Seni şaşırtmak istemedim.
- I didn't mean to surprise you.
Mary şaşkınlıkla ona baktı.
- Mary stared back at him in surprise.
Tom şaşkınlıktan yakalandı.
- Tom was caught by surprise.
Haberi duyduğunda, o şaşırmış olabilir.
- She may have been surprised when she heard the news.
John, bir şey söyleyemeyecek kadar çok şaşırmıştı.
- John was too surprised to say anything.
Tom'a sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise Tom.
Tom Mary'ye sürpriz yapmak istedi.
- Tom wanted to surprise Mary.
Ne beklenmedik bir sürpriz!
- What an unexpected surprise!
Bu beklenmedik bir sürpriz.
- This is an unexpected surprise.
Sana hayret ediyorum.
- I'm surprised at you.
Tom herhangi biri kadar hayret etti.
- Tom was as surprised as anyone.
Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
- My decision to study abroad surprised my parents.
Şaşırmaktan hoşlanmam.
- I don't like being surprised.
Şaşırmaktan hoşlanmıyorum.
- I don't like to be surprised.
Onun sözleri beni şaşırttı.
- His words surprised me.
Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı.
- My decision to study abroad surprised my parents.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
- Our army took the kingdom by surprise.
Şu kadınlar konuşamayacak kadar şaşkındılar.
- Those women were too surprised to speak.
Neden bu kadar şaşkınsın?
- Why are you so surprised?
Bugger me sideways! Bugger me, here's my bus. Well, I'm buggered!.
The surprise attack was devastating.
Imagine my surprise on learning I owed twice as much as I thought I did.
He doesn't surprise easily.
It surprises me that I owe twice as much as I thought I did.
... I was so surprised they actually put this out like a ...
... And you would be surprised to know, I was just looking at ...