Çekini imzalamak için bir kalem çıkardı.
- He took out his pen to sign his check.
O, sözleşmeyi imzalamak zorunda bırakıldı.
- He was compelled to sign the contract.
Burçlar kuşağının on iki burcu şunlardır: Koç, Boğa, İkizler, Yengeç, Aslan, Başak, Terazi, Akrep, Yay, Oğlak, Kova ve Balık.
- The twelve signs of the Zodiac are: Aries, Taurus, Gemini, Cancer, Leo, Virgo, Libra, Scorpio, Sagittarius, Capricorn, Aquarius and Pisces.
Burçların on iki işareti on iki takımyıldızına karşılık gelir.
- The twelve signs of the zodiac correspond to twelve constellations.
O, benim onu izlemem gerektiğinin işaretini verdi.
- He signaled that I should follow him.
Gök gürültüsü bilimsel olarak açıklanmıştır, ve insanlar onun tanrıların insanlara kızgın olduğunun bir işareti olduğuna artık inanmıyorlar, bu yüzden gök gürültüsü de biraz daha az korkutucudur.
- Thunder has been explained scientifically, and people no longer believe it is a sign that the gods are angry with them, so thunder, too, is a little less frightening.
Çocuk hırsızları vazgeçtiklerine dair hiçbir belirti göstermediler.
- The kidnappers showed no sign of giving up.
Yorgunluk belirtileri için yüzünü inceledi.
- I studied his face for signs of weariness.
Pencereye bir tabela koyabileceğimizi düşündüm.
- I thought we could put a sign in the window.
Onlar tabelayı duvara tutturdular.
- They fixed the sign to the wall.
Tom duvardaki bir sembolü gösterdi.
- Tom pointed to a sign on the wall.
Tom'a kaydolmak için çok geç olmadığını söyle.
- Tell Tom it's not too late to sign up.
Hemen kaydolmak istiyorum.
- I want to sign up right now.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Herkesin imzalanmış bir sözleşmesi var.
- Everyone has a signed contract.
Makbuzun yetkililer tarafından imzalanmış ve mühürlenmiş olması gerekir.
- The receipt has to be signed and stamped by the authorities.
Mektup Tom tarafından imzalandı.
- The letter was signed by Tom.
18 Kasım 1903 tarihinde anlaşma imzalandı
- The treaty was signed on November 18, 1903.
Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.
- France had signed a secret treaty with Spain.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Sözleşmemi imzalıyorum.
- I am signing my contract.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Sözleşme imzaladığımız için kararımıza bağlıydık.
- We were tied to our decision because we signed the contract.
Erkekler duyguları ifade etmeyi bazen bir zayıflık işareti olarak algılarlar.
- Men sometimes perceive expressing emotions as a sign of weakness.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
1819 yılının Şubat ayında Florida antlaşması imzalandı.
- The Florida treaty was signed in February 1819.
Prospektüsler iki sponsor temsilci tarafından imzalanmalıdır.
- Prospectuses must be signed by two sponsor representatives.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
Sözleşmeyi imzalamadan önce dikkatlice incelesen iyi olur.
- You'd better examine the contract carefully before signing.
Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.
- By signing the contract, I committed myself to working there for another five years.
Umarız vali onu imzalar.
- We hope the governor signs it.
O en önemli dökümanları imzalar.
- He signs the most important documents.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
- I can't see the road signs in this fog.
Civardaki birçok işaretler Fransızca yazılmış.
- Most signs around here are written in French.
Minnettarlık göstergesi olarak bahşiş verdi.
- He gave a tip as a sign of gratitude.
Parlak kırmızı, Çin kültürünün göstergelerinden biridir.
- Vermilion is one the signifiers of Chinese culture.
Duygularını ifade etmek, zayıflık belirtisi değildir.
- Expressing your feelings is not a sign of weakness.
İşaretim için beklemede kalın.
- Stand by for my signal.
Sorry, I don't know sign very well.
Those clouds show little sign of raining soon.
I missed the sign at the corner so I took the wrong turn.
The chimp was taught to sign ASL.
The sign in the window said for rent.
Your sign is Taurus? That's no surprise.
The sharp sign indicates that the pitch of the note is raised a half step.
I'm learning to sign so I can talk to my new neighbor.
Please sign on the dotted line.
I'm not signing anything without my lawyer present.
I forgot to sign that letter to my aunt.
It wasn't until they tried to subtract 3 from 1 that the elementary school students realized they needed signed numbers.
The signed check could be cashed.
Our team has landed some great signees in this draft.
... and sign something's before you can actually save some money to this is an ...
... specify who was allowed to sign their bootloaders, operating systems, and so on. ...