Turkish - English
Definition of nişane in Turkish English dictionary
- sign, mark
- mark
- sign
- harbinger
Turkish - Turkish
Definition of nişane in Turkish Turkish dictionary
- Hedef
- Ateşli silâhlarda, namluya hedefin uzaklığına ve bulunduğu yerin yüksekliğine göre gereken yükseliş açısını veren, silâhı bu hedefe doğrultmaya yarayan alet
- Eser, iz, belirti
- Ateşli silahlarda hedefin uzaklığına ve bulunduğu yerin yüksekliğine göre namluya gereken yükseliş açısını veren, silahı bu hedefe doğrultmaya yarayan alet
- Belirti
- Eser, iz, belirti: "Toprak üzerinden nişaneleri kaldırmak ilim karşısında maziyi unutturmaz."- Y. K. Beyatlı
- NİŞANE
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Nişan
- NİŞANE
- (Hukuk) İz, amare, belirti, alamet