Turkish - English
Definition of tabela in Turkish English dictionary
- signboard
What is written in that signboard?
-O tabelaya ne yazılıyor?
What is written in this signboard?
-Bu tabelaya ne yazılıyor?
- list of food
- card of treatment
- plate
- plaque
What does the red plaque say?
-Kırmızı tabela ne diyor?
- chart (hung at the bedside of a hospital patient)
- nameplate
- sign, signboard; list of food; card of treatment
- shingle
- sign
Tom saw a Help Wanted sign is in the store window.
-Tom mağaza penceresinde bir yardım aranıyor tabelası ördü.
I thought we could put a sign in the window.
-Pencereye bir tabela koyabileceğimizi düşündüm.
- plaquette
- menu for the day (posted in the dining area of a school, hospital, etc.)
- sign (of a shop or firm)
- facia
- name plate
- tabela yapmak
- be placed
- tabela asmak
- hang out a sign
- tabela ressamı
- sign-painter
- tabela yapamamak
- to be unplaced
- tabela yapmak
- (at yarışı) to be placed
- er {şilt} s işaret; levha, tabela
- (er) s sign plates, sheets, signs
- küçük tabela
- plaquette
- yön gösterici tabela
- direction sign
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tabela in Turkish Turkish dictionary
- Üzerinde tanıtıcı, belirtici bir yazı, açıklama, işaret veya resim bulunan, tahta, sac vb.nden yapılan levha: "Birinci kata çıkıyorum, tabelalara bakıyorum, aradığımı bulamıyorum."- R. H. Karay
- Hastane, yatılı okul, askerî birlik gibi toplu yemek verilen yerlerde, günlük yemek için çıkarılan erzakın türünü, miktarını gösteren çizelge
- Hastanelerde her hastanın gündelik yemek ve ilacının yazıldığı kâğıt
- levha
tabela
Hyphenation
ta·be·laPronunciation
Resimler
History
Favorites