Bana göre, bilgisayar programlamak ilginç bir çabadır.
- To me, computer programming is an interesting endeavor.
Onu programlamak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to program it.
Televizyonda haber programlarını severim.
- I like news programs on TV.
Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
- I can write programs in Visual Basic.
Bir teknik sorun nedeniyle, ilan edilen programın yerine bir film gösterildi.
- Because of some technical problem, a movie was shown in place of the announced program.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır.
- The telethon is a French TV program organized every year to collect funds in order to finance medical research.
Ben yazılım uzmanıyım.
- I'm an expert at programming.
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
O bir bilgisayar programcısıdır.
- She is a computer programmer.
Tom serbest çalışan bir bilgisayar programcısı.
- Tom is a freelance computer programmer.
Tom bilgisayar programlamada oldukça iyidir.
- Tom is pretty good at computer programming.
Tom JavaScript programlamada iyileşti.
- Tom got good at programming in JavaScript.
Some of them were carrying drinks and snack while others were reading programme in order to find out more about the play.
İngilizce programlar dinlerdim.
- I used to listen to English programs.
Tom JavaScriptte programlar yazmayı öğreniyor.
- Tom is learning to write programs in JavaScript.
Kendinizi ve ailenizi televizyonun ters etkilerinden korumanın yolu, izlediğiniz programlar için daha seçici olmaktır.
- The way to protect yourself and your family from being adversely affected by television is to be more selective of the programmes you watch.
Programladığım bu oyunlardan bazılarını denemekle ilgilenebileceğini düşündüm.
- I thought you might be interested in trying some of these games I programmed.
En sevdiğiniz programlama dili hangisidir?
- What's your favorite programming language?
Android programlamaya başladım.
- I've started Android programming.
What is your favorite TV program?
- What's your favorite TV program?
What's your favorite TV program?
- What is your favorite TV program?
Our programme for today’s exercise class includes swimming and jogging.
The programme about Greek architecture starts at 9:00 on Channel 5.
He was programming the VCR.
Management wanted to know how much programming the project would need..
We cannot make a change in our schedule.
- Programımızda bir değişiklik yapamayız.
In America, my schedule is different and unique nearly every day.
- Amerika'da, benim programım hemen hemen her gün farklı ve benzersizdir.
Even though computer programmers may use semicolons every day, nowadays most people only use semicolons for emoticons.
- Bilgisayar programcıları her gün noktalı virgül kullanmalarına rağmen, bugünlerde birçok insan noktalı virgülleri sadece duyguları göstermek için kullanmaktadır.
She is a computer programmer.
- O bir bilgisayar programcısıdır.
According to the trip's itinerary, we will go to the British Museum on Monday.
- Gezi programına göre, Pazartesi günü İngiliz Müzesine gideceğiz.
I'm sure you already know the routine.
- Programı önceden bildiğine eminim.
Is there a timetable?
- Bir ders programı var mı?
That program is broadcast every other week.
- O program iki haftada bir yayınlanır.
This program is broadcast biweekly.
- Bu program, iki haftada bir yayınlanır.
I used to listen to English programs.
- İngilizce programlar dinlerdim.
If you listen to English programs on the radio, you can learn English for nothing.
- Radyodaki İngilizce programlarını dinlersen bedava İngilizce öğrenebilirsin.
... They have a wonderful program in Africa where they're ...
... that's a coverage gap in the Medicare prescription drug program. I don't--we can't tell how old ...