Bebekleri güçlü güneş ışığına maruz bırakmak tehlikelidir.
 - It's dangerous to expose babies to strong sunlight.
Tom her şeyi meydana çıkarmakla tehdit etti.
 - Tom threatened to expose the whole thing.
Tom her şeyi ortaya çıkarmakla tehdit etti.
 - Tom threatened to expose the whole thing.
Dan Linda'nın yasa dışı işlerini ortaya çıkarmak için uzun bir makale yazmaya karar verdi.
 - Dan resolved to write a lengthy article to expose Linda's illegal deals.
Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı.
 - He had the courage to expose the scandal.
Fotoğrafları güneşe maruz bırakmayın.
 - Don't expose photos to the sun.
Yağmura maruz bırakmayın.
 - Don't expose it to the rain.
Bu sırrın ifşa edilmesini istemiyorum.
 - I don't want this secret to be exposed.
Tom gömleğini yukarı kaldırdı ve karnını açtı.
 - Tom lifted up his shirt and exposed his belly.
Dan, Linda'nın her şeyi basına açıklama fikrini reddetti.
 - Dan rejected Linda's idea to expose everything to the press.
Bebekleri güçlü güneş ışığına maruz bırakmak tehlikelidir.
 - It's dangerous to expose babies to strong sunlight.
Sen sahtekarları ortaya çıkarmalısın.
 - You must expose the impostors.
Tom her şeyi ortaya çıkarmakla tehdit etti.
 - Tom threatened to expose the whole thing.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
 - In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Askerler düşman ateşine maruz kaldı.
 - The soldiers were exposed to the enemy's fire.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
 - In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Isıya ya da güneş ışığına maruz kalma.
 - Do not expose to heat or direct sunlight.
Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma.
 - Do not expose to temperatures above fifty centigrade.
Şimdi her şey ortada.
 - Now everything's exposed.
Tepe ortada, ağaçsız.
 - The hill is exposed, with no trees.
Birçok tehlikelere maruz kaldı.
 - He was exposed to many dangers.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
 - In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
 - Fadil exposed his dark secret.
This they do, as a rule, by exposing the child or throwing it into the sea. --Nansen, Eskimo Life (1893), page 152.
... explore new ideas and expose ourself to risky things ...