Would you explain it in more detail?
 - Onu daha ayrıntılı olarak açıklayabilir misiniz?
I don't know the details.
 - Ayrıntıları bilmiyorum.
The instruction manual describes all the particulars of the camera.
 - Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.
Let's try to focus on the big picture first. We can take care of the minutiae later.
 - Hadi ilk olarak büyük resme odaklanmayı deneyelim. Daha sonra ufak ayrıntılarla ilgilenebiliriz.
The instruction manual describes all the particulars of the camera.
 - Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.