Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
- The sound of an awful scream made him shudder.
Natto berbat kokuyor, ama lezzetli.
- Natto smells awful, but tastes delicious.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
Müthiş bir bisikletim var.
- I have an awful bike.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.
- That looks like an awful lot for two people.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.