Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
Dün berbat bir kaza oldu.
- An awful accident happened yesterday.
Geçen yaz çok kötüydü.
- Last summer was awful.
Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum.
- I feel awful about what I said.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor.
- A certain someone is being awfully fragile today.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom seemed awfully tired.
Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç.
- There are very few shops and the cinema is awful.
Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu?
- You look awful. What happened?
Berbat bir şey olacağına dair içimde kötü bir his var.
- I have a nasty feeling something awful is going to happen.
And then she stopped, and stood as if in awe / (For sleep is awful) .
I have learnt an awful amount today.
My socks smell awful.
... And there are periods where it's just awful. ...
... Because frankly, in my home town of Chicago, there's an awful lot of violence and they're ...