Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Bügün daha iyi hissediyormusun?
- Do you feel any better today?
Herhangi bir ev, hiç olmamasından daha iyidir.
- Any house is better than none.
Pekala, evet, fakat herhangi birinin bilmesini istemiyorum.
- Well, yes, but I don't want anyone to know.
Herkes bir aydır, ve herhangi birine asla göstermeyeceği karanlık bir tarafı vardır.
- Everyone is a moon, and has a dark side which he never shows to anybody.
Onlardan herhangi birini seçebilirsin.
- You may choose any of them.
Herhangi biri onu yapabilir.
- Anyone could do that.
Tom Mary'ye niçin biraz para vermesi gerektiğine dair hiçbir neden düşünemiyordu.
- Tom could think of no reason why he should give Mary any money.
Ben ona biraz para vermeye çalıştım, ama o hiç almadı.
- I tried to give her some money, but she wouldn't take any.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Her neyse, asla bilmeyeceksin.
- Anyway, you'll never know.
Her neyse, ben sizin meşgul olmak zorunda olduğunuzu biliyorum, bu yüzden gideyim.
- Anyway, I know you must be busy, so let me go.
Kendim hakkında yazmıyorum. Her bir benzerlik tamamiyle tesadüftür.
- I am not writing about myself. Any similarity is purely coincidental.
Tom birisi ya da bir şey tarafından gözdağı verilen insan türü değildir.
- Tom isn't the kind of person who is intimidated by anyone or anything.
Birisi müziğe olan ilgisini geliştirebilir.
- Anyone can cultivate their interest in music.
Odada hiç kimse yoktu.
- There wasn't anyone in the room.
Artık hiç kimse bu dili konuşmuyor.
- No one speaks this language anymore.
Herhangi birisi olan herkes oradaydı.
- Everybody who was anybody was there.
Herhangi birisi Tom'u gördü mü?
- Has anybody seen Tom?
Her ne kadar bu ayakkabıları artık giymesem de, onları atmaya kıyamıyorum.
- Even though I don't wear those shoes anymore, I can't bring myself to get rid of them.
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
- I listened, but I didn't hear anything.
Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
Birkaç gün bir şey yememelisin.
- You must not eat anything for a few days.
Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
- Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
Bazı insanlar arkadaşlar arasında herhangi bir sır olmaması gerektiğini söylüyorlar.
- Some people say there shouldn't be any secrets between friends.
Bazı bilim adamlarına göre, büyük deprem şimdi her an olabilir.
- According to some scholars, a major earthquake could occur at any moment now.
Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
- Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
- Can you see anything in there?
It won't do you any good.
I wasn't any too easy in my mind.
That makes no sense at all.
- That doesn't make any sense.
We did not see any children at all.
- We didn't see any children at all.
It suddenly started raining.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
Suddenly it began to rain.
- Aniden yağmur yağmaya başladı.
The story concluded abruptly.
- Hikaye aniden sona erdi.
Bill's abrupt manner causes him to be misunderstood.
- Bill'in ani tavrı onun yanlış anlaşılmasına neden oluyor.
After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly.
- Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
I felt a sharp pain in my stomach all of a sudden.
- Aniden midemde keskin bir ağrı hissettim.
Dozens of people have died in flash floods triggered by torrential rain.
- Onlarca insan şiddetli yağmurun yol açtığı ani su baskınlarında öldü.
A flash of lightning suddenly lit up the dark nocturnal landscape.
- Bir şimşek çakması aniden karanlık gece manzarasını aydınlattı.
... costs, plus profit on top of that, and if you are going to save any money through what ...
... will cease to walk if you get behind on payments on them. That means that any thug who buys ...