Definition of a particular amount, often a large or excessive amount in English Turkish dictionary
- so much
- o kadar
Para için o kadar çok kaygılanma.
-Don't worry about money so much.
O kadar çok televizyon izlemeseydi, çalışmak için daha fazla zamanı olurdu.
-If he did not watch so much television, he would have more time for study.
- so much
- çok
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
-I had no idea that Tom knew so much about zebras.
Para için o kadar çok kaygılanma.
-Don't worry about money so much.
- so much
- o kadar çok
Para için o kadar çok kaygılanma.
-Don't worry about money so much.
Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?
-How come you know so much about Japanese history?
- so much
- bu kadar
Keşke bu kadar çok sigara içmesen.
-I wish you wouldn't smoke so much.
Keşke bacağım bu kadar çok acımasa.
-I wish my leg didn't hurt so much.
Related Terms
Definition of a particular amount, often a large or excessive amount in English English dictionary
- so much
There is only so much you can remember.