- açıklama

listen to the pronunciation of - açıklama
Turkish - English

Definition of - açıklama in Turkish English dictionary

- Açıklama
- clarification
açıklama
statement

The President is to make a statement tomorrow. - Başkan yarın bir açıklama yapacak.

Tom's statement is pure nonsense. - Tom'un açıklaması tamamen saçma.

açıklama
{i} explanation

Tom's explanation is very elaborate. - Tom'un açıklaması çok ayrıntılı.

Thank you for your explanation. - Açıklaman için teşekkürler.

açıklama
{i} instruction

The children didn't seem to understand the instructions. - Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.

açıklama
description

It's a very allegorical description. - Bu çok kinayeli bir açıklama.

He gave a detailed description of the accident. - O, kazaya ayrıntılı bir açıklama getirdi.

açıklama
definition
açıklama
disclosure
açıklama
{i} illustration
açıklama
direction

According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years. - İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.

açıklama
{i} comment
açıklama
explication
açıklama
{i} explaining

Tom has some explaining to do. - Tom'un yapacak biraz açıklaması var.

Tom had trouble explaining what he wanted. - Tom'un ne istediğini açıklama sorunu vardı.

açıklama
{i} account

All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes. - Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.

She's accounted diligent. - Özenle açıklamasını yaptı.

açıklama
professing
açıklama
(Bilgisayar) comments
açıklama
(Bilgisayar) help

I just wanted to explain why I couldn't help the other day. - Sadece geçen gün neden yardım edemediğimi açıklamak istedim.

Thanks for your explanation. It helps to understand the sentence correctly. - Açıklaman için teşekkürler. Bu, cümleyi doğru anlamaya yardımcı olur.

açıklama
expo

Dan rejected Linda's idea to expose everything to the press. - Dan, Linda'nın her şeyi basına açıklama fikrini reddetti.

açıklama
(Ticaret) narrative
açıklama
instructions

The children didn't seem to understand the instructions. - Çocuklar açıklamaları anlıyor gibi görünmüyorlardı.

açıklama
(Bilgisayar) defined
açıklama
representation
açıklama
(Bilgisayar) comm
açıklama
(Ticaret) specification
açıklama
evidencing
açıklama
expound
açıklama
(Askeri,Kanun,Ticaret) annotation

Don't add annotations. - Ek açıklamalar katmayın.

Please do not add annotations in sentences. - Lütfen cümlelere ek açıklamalar eklemeyin.

açıklama
(Bilgisayar) description for
açıklama
elucidation
açıklama
exposition
açıklama
clarification

I just want clarification. - Ben sadece açıklama istiyorum.

Thanks for the clarification. - Açıklama için teşekkürler.

açıklama
commentary
açıklama
assertion
açıklama
rationale
açıklama
divulgement
açıklama
gloss
açıklama
{i} expounding
açıklama
report

The economic minister gives a monthly report. - Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.

The economic minister gives a weekly report. - Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.

açıklama
key
açıklama
interpretation
açıklama
explanation, declaration, statement, exposition
açıklama
remark , comment
açıklama
hearing
açıklama
declaration

The leader made formidable declarations. - Lider müthiş açıklamalar yaptı.

açıklama
illumination
açıklama
explanation, statement
açıklama
(Hukuk) disclosure, statement, clarification
açıklama
endorsement
açıklama
indorsement
açıklama
{i} profession

For a professional, he gave a poor account of himself in today's game. - Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.

açıklama
{i} paraphrase
açıklama
blurb
açıklama
justification
açıklama
apologia
açıklama
dying

Most languages have euphemistic expressions to describe death and dying. - Çoğu dilde ölüm ve ölmeyi açıklamak için örtülü ifadeler vardır.

Turkish - Turkish

Definition of - açıklama in Turkish Turkish dictionary

Açıklama
(Hukuk) TELVİH
Açıklama
(Hukuk) TAVZİH
Açıklama
ifşa
Açıklama
(Hukuk) İZHAR
Açıklama
izah

İhtimamla izahını yaptı. - Özenle açıklamasını yaptı.

açıklama
Açıklamak işi, izah: "Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz."- Anayasa
açıklama
Açıklamak işi, izah
- açıklama
Favorites