Esperanto, dünyayla kucaklaşmamızı sağlıyor.
 - Esperanto allows us to embrace the world.
Onu benimsememiz gerekir.
 - We should embrace that.
İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar.
 - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.
Tom ve Mary kucaklaştılar.
 - Tom and Mary embraced.
İnsanların farklılıklarının farkında olması gerekir, ama aynı zamanda onları yaygınlığını da kucaklamalılar.
 - People need to be aware of their differences, but also embrace their commonness.
Tom, Mary'yi kucaklamaya çalıştı.
 - Tom tried to embrace Mary.
... embracing and perfecting gunpowder weapons. ...
... career by embracing technology, including some ...