Do you go?.
The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
- Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
Did you do it by yourself?
- Onu kendin mi yaptın?
He doesn't know who built those houses.
- O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
Why doesn't anybody translate my sentences?
- Neden kimse cümlelerimin çevirisini yapmıyor?
I'm doing this for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
I'm doing it for you.
- Bunu senin için yapıyorum.
I want to do it myself.
- Onu kendim yapmak istiyorum.
Can you do it in one day?
- Onu bir günde yapabilir misin?
This table is made of wood.
- Bu masa tahtadan yapılmıştır.
Beer bottles are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
He was guilty of making a mistake.
- O, bir hata yapmaktan suçluydu.
Making such a judgement may lead to wrong ideas.
- Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.
The coroner is performing an autopsy on Tom to find out why he died.
- Adli tabip onun neden öldüğünü bulmak için Tom üzerinde bir otopsi yapıyor.
Tom saved Mary's life by performing the Heimlich maneuver.
- Tom Heimlich manevrasını yaparak Mary'nin hayatını kurtardı.
Having done my homework, I watched the baseball game on television.
- Ev ödevimi yaptıktan sonra ,televizyonda beyzbol oyununu izledim.
He cannot have done such a thing.
- Öyle bir şey yapmış olamaz.
She made up her face in 20 minutes.
- O, 20 dakika içinde yüzüne makyaj yaptı.
This stool is made up of leather and wood.
- Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
- Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
I'm not quite sure what to make of this.
- Bununla ilgili ne yapacağımdan pek emin değilim.
Before the match, an opening ceremony was held in the Yoyogi stadium.
- Maçtan önce Yoyogi stadyumunda bir açılış töreni yapıldı.
Parliamentary elections will be held in Germany in 2017.
- Parlamento seçimleri 2017'de Almanya'da yapılacak.
Many atrocities were committed during the war.
- Savaş boyunca birçok zulüm yapıldı.
They voted to create a committee.
- Bir komite oluşturmak için oylama yaptılar.
Beer bottles are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
Bottles of beer are made of glass.
- Bira şişeleri camdan yapılır.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
Don't be afraid to make mistakes when speaking English.
- İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.
The enemy committed a horrible manslaughter in the city.
- Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.
Tom committed a bank robbery.
- Tom bir banka soygunu yaptı.