I can't risk getting captured again.
- Tekrar yakalanmayı göze alamam.
I can't let myself be captured.
- Yakalanmama izin veremem.
Bill got up so early that he caught the first train.
- Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.
She would have fallen into the pond if he had not caught her by the arm.
- Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
She doesn't dare leave the room for fear she should catch cold.
- O, soğuk algınlığına yakalanma korkusuyla odadan ayrılmaya cesaret edemiyor.
Laws are like cobwebs, which may catch small flies, but let wasps and hornets break through.
- Yasalar örümcek ağı gibidir, küçük sinekleri yakalayabilirler fakat yaban arısı ve eşek arılarının geçmesine izin verirler.
We want to capture all the uniqueness of each language. And we as well want to capture their evolution through time.
- Biz her dilin tüm benzersizliğini yakalamak istiyoruz. Ve biz zaman içinde onların evrimini de yakalamak istiyoruz.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
Tom hid in the mountains because he didn't want to get caught by the police.
- Tom polis tarafından yakalanmak istemediği için dağlarda saklandı.
It's horrible to get caught in rush hour traffic.
- İş çıkışındaki yoğun trafiğe yakalanmak korkunçtur.
I was afraid to catch a cold.
- Ben soğuk algınlığına yakalanmaktan korktum.
It's easy to catch a cold.
- Bir soğuk algınlığına yakalanmak kolaydır.
A fox is not caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
A fox isn't caught twice in the same snare.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
Tom couldn't catch up with the other students after he came out of his coma.
- Tom komadan çıktıktan sonra diğer öğrencilerin seviyesini yakalayamadı.
She has to study hard and catch up with everybody in her class.
- Sıkı çalışıp sınıfındaki herkesi yakalamak zorunda.
Tom doesn't want to be caught.
- Tom yakalanmak istemiyor.
I don't want to be caught.
- Yakalanmak istemiyorum.
Tom doesn't want to be caught.
- Tom yakalanmak istemiyor.
I didn't want to be caught.
- Yakalanmak istemedim.
Do you ever worry about getting caught?
- Yakalanmak hakkında hiç endişe eder misin?
How did the thief manage to avoid being caught?
- Hırsız yakalanmaktan nasıl kaçınabildi?
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
We set out traps for catching cockroaches.
- Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
They succeeded in catching the tiger alive.
- Kaplanı canlı yakalamayı başardılar.
The robber was nabbed this morning.
- Soyguncu bu sabah yakalandı.
I have created a perfect plan for capturing that crafty animal.
- O kurnaz hayvanı yakalamak için mükemmel bir planı oluşturdum.
I grabbed the dog by its collar.
- Köpeği tasmasından yakaladım.
He seized the pickpocket by the collar.
- Yankesiciyi yakasından yakaladı.
If jumps too high the rat - it's captured by the cat.
- Fare çok yükseğe sıçrasa da, kedi tarafından yakalanır.
I captured butterflies with a net.
- Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
I think you nailed it.
- Sanırım onu yakaladın.
Where did you nail them?
- Onları nerede yakaladın?