weiterhin bestehend

listen to the pronunciation of weiterhin bestehend
Englisch - Türkisch

Definition von weiterhin bestehend im Englisch Türkisch wörterbuch

remaining
{s} arda kalan
remaining
(Bilgisayar) kaldı

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

continuing
(Bilgisayar) içeren
remaining
baki
remaining
kalık
remaining
artık
remaining
bakiye
continuing
{f} devam et

Bu konuşmaya devam etmenin amacı olmadığını anlıyorum. - I see no point in continuing this conversation.

Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi. - Poverty prevented him from continuing his studies.

continuing
müdevver
remaining
kalıcı
remaining
{f} kal

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı. - The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.

remaining
kalarak
continuing
(sıfat) devam eden
continuing
{s} devam eden
remaining
{s} artan
remaining
{s} kalan

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın. - You oughtn't to go out with the little boy remaining alone.

Lütfen kalan beş üniteyi hemen gönderir misiniz? - Would you please send the remaining five units right away?

remaining
{s} öteki
remaining
kalma

Evli bir yazar bekar kalmayı tavsiye ettiği zaman kitabın zayıf noktası güvenirlikten yoksun olmasıdır. - The book's weak-point is that it lacks credibility when a married writer recommends remaining unmarried.

Onun gitme ya da kalma seçeneği vardı. - She had a choice of going or remaining.

Deutsch - Englisch
being still in existence
remaining
remaining in existence
still existing
continuing to exist
continuing