Hava, çeşitli gazların bir karışımıdır.
- Air is a mixture of various gases.
Çeşitli şeyler hakkında konuştuk.
- We talked about various things.
Japonya yurtdışından birçok önemli ham madde ithal eder.
- Japan imports various raw materials from abroad.
Acıya katlanmanın birçok yolu var.
- There are various ways of enduring the pain.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
- We talked about various topics.
O kasede değişik türde şekerleme var.
- There are various kinds of candy in that bowl.
Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.
- This shop has all kinds of foreign-language magazines.
O her türlü spor sever.
- She likes all kinds of sports.
Her türlü grup etkinlikleri vardı.
- There were all sorts of group activities.
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
- His absence gave birth to all sorts of rumors.
Tom bana her çeşit soru sordu.
- Tom asked me all sorts of questions.
Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir.
- Tom can do all sorts of things quite well.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
- Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
- Diplomats are allowed various privileges.