Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım.
- Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.
Bu ülkeyi yine ulu yapmak için ileri görüşlü bir öndere ihtiyacımız var.
- We need a forward-looking leader to make this country great again.
Bu kravatın o gömlekle muhteşem uyacağını düşünüyorum.
- I think this tie will go great with that shirt.
Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor.
- No matter what he plays on the screen, Tom looks great.
Çok güzel!Çok başarılı bir iş çıkardın.
- Very good! You did an excellent job.
Senin el yazın çok güzel.
- Your handwriting is very good.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Bu pilavın harika tadı var.
- This pilaf tastes great!
Cılız bir kıvılcım kocaman bir aleve dönüşebilir.
- A tiny spark may become a great flame.
Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.
- The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
Kocasının hastalığı ona büyük endişeye yol açtı.
- Her husband's illness caused her great anxiety.
O çok önemli bir adam.
- He is a man of great importance.
Bu sorun çok önemlidir.
- This matter is of great importance.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
- Bob and I are great friends.
O kayakta çok iyidir.
- She is great at skiing.
O kadar müthiş değil.
- It's not all that great.
Avukatın müthiş profesyonel yeteneği sayesinde çok sayıda müvekkili var.
- Because of his great professional skill, the lawyer has a large number of clients.
Senin harika yeteneğin var. Sen gerçekten yeteneklisin.
- You have great talent. You are truly gifted.
İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
- I had great difficulty in finding my ticket at the station.
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
- To our great surprise, he suddenly resigned.
Bob ve ben çok iyi arkadaşlarız.
- Bob and I are great friends.
Sen gerçekten iyi bir sekretersin. Her şeyle ilgilenmemiş olsaydın , ben hiçbir şey yapamazdım. Sen harikasın.
- You are a really good secretary. If you didn't take care of everything, I couldn't do anything. You are just great.
Ekmeğin üzerindeki tereyağı çok iyi.
- The butter on the bread is very good.
Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
- You didn't do a very good job, I said.
His concert was great.
- His concert was very good.
... Computers are very good at infinite memory problems and ...
... But you make a very good point, which is that the ' the place you put your money makes ...