O seninle konuşmayı reddedebilir çünkü o çok kötü bir ruh hali içinde.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
O, o gün çok kötü hissetti.
- She felt very bad that day.
Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum.
- I smell something awful.
O şarkıcının berbat bir sesi var.
- That singer has an awful voice.
Ben çok kötü üşüttüm.
- I caught an awful cold.
Söylediğim şey hakkında çok çok kötü hissediyorum.
- I feel awful about what I said.
Bugün hava korkunç sıcak.
- It's awfully hot today.
O, korkunç bir gündü.
- That was an awful day.
Ben geç kaldığım için çok üzgünüm.
- I'm awfully sorry that I was late.
Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor.
- That looks like an awful lot for two people.
Ne müthiş bir dünyada yaşıyoruz!
- What an awful world we live in!
Onun konuşması müthiş sıkıcıydı.
- His speech got awfully boring.
My socks smell awful.
... They're very bad in the area of judgment, human thinking, ...
... of California in a very bad mood. This is the Terminator robot. And how did the Terminator ...