uzamak

listen to the pronunciation of uzamak
Türkisch - Englisch
stretch
be prolonged
prolonged
get longer
elongating
lingering
drag on
to be prolonged
overrun
run out
durer
get taller
drag
wear on
wax
linger
lengthen
(sokak) sweep
draw out
extend
grow longer
to get longer
elongate
scat
hold over
to go on lingeringly, drag on
augment
to get longer, to lengthen; to get taller; to extend, to stretch; to drag on; to be prolonged; (günler) to draw out
continue
to extend, continue, stretch
pull out
spindle

Relevante Übersetzungen

uzadıkça uzamak
drag on
uzama
elongation
uzama
lengthening
uzama
stretching
uza
drag on
uza
get longer
uza
draw out
uzama
extension
uzama
expansivity
boyu uzamak
get tall
boyu uzamak
(one's length) to increase
gâvur orucu gibi uzamak
to be interminable, go on endlessly
tıraşı gelmek/uzamak
to need a shave
tıraşı uzamak
(for someone) to need a shave
uza
scat
uza
reach

Skirts last year reached just below the knees. - Geçen yıl etekler tam dizlerin altına uzandı.

He reached across the table and shook my hand. - Masanın üzerinden uzandı ve elimi sıktı.

uzama
prolongation
uzama
extension, elongation
uzama
(kas) protraction
uzama
(Nükleer Bilimler) elongiation
uzama
outreach
yerde uzamak
trail
ömürü uzamak
to live long; to last long
Türkisch - Türkisch
Uzun duruma gelmek, boyu büyümek
Çok zaman tutmak, uzun sürmek
Uzun duruma gelmek, boyu büyümek: "Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı."- A. Haşim. Çok zaman tutmak, uzun sürmek: "Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet değil!"- S. F. Abasıyanık
(Osmanlı Dönemi) SENEM
(Osmanlı Dönemi) TUL
(Osmanlı Dönemi) VELH
(Osmanlı Dönemi) TEMK
(Osmanlı Dönemi) SÜMUK
(Osmanlı Dönemi) TEBARÜK
(Osmanlı Dönemi) IHRIVVAT
(Osmanlı Dönemi) TEMEDDÜD

Relevante Übersetzungen

Uzama
(Osmanlı Dönemi) TEBAÜD
uzama
Uzamak durumu: "Seyahatin uzaması ihtimali de çoktur."- R. H. Karay
uzama
Uzamak durumu
uzamak
Favoriten
Mehr...
Löschen