the main tower within the walls of a medieval castle or fortress

listen to the pronunciation of the main tower within the walls of a medieval castle or fortress
Englisch - Türkisch

Definition von the main tower within the walls of a medieval castle or fortress im Englisch Türkisch wörterbuch

dungeon
zindan

Kraliçe olduğum zaman, Tom'u zindana kilitleyeceğim. - When I am queen, I will lock up Tom in the dungeon.

O casusu zindana koy. - Put that spy in the dungeon.

keep
{f} tutmak: .It'll keep you warm. Seni sıcak tu(Tarih) She keeps a diary. Günlük tutuyor. He keeps the books. Defter tutuyor
keep
{f} korumak

Eti uzun süre korumak istiyorsanız onu dondurun. - If you want to keep meat for a long time, freeze it.

Kendini soğuktan korumak için kazak giydi. - He wore a pullover sweater to keep from getting cold.

keep
almak

Onu içeriye sokmamak için, ihtiyati tedbirler almak zorunda kaldım. - I would have to take precautionary steps to keep him out.

keep
kale

Çocuk kalemlerini keskin tutmayı severdi. - The boy liked to keep his pencils sharp.

Tom her zaman kulağının arkasında bir kalem tutar. - Tom always keeps a pencil behind his ear.

keep
yiyecek

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir. - Food prices are at their highest level since the United Nations Food and Agriculture Organization began keeping records in 1990.

Bütün bu yiyecekleri tutacak bir yerimiz yok. - We have no place to keep all this food.

keep
(belli bir durumda) engellemek
keep
yemek

Nuh peygamber hayvanları birbirlerini yemekten nasıl uzak tuttu? - How did Noah keep the animals from eating each other?

Mary en iyi yemek takımlarını o dolapta tutar. - Mary keeps her best dishes in that cabinet.

keep
elde tutmak
dungeon
{i} burç
dungeon
{i} kule
keep
(İnşaat) korumak, muhafaza etmek
keep
{f} kalmak

Bir kriz anında sakin kalmak ve kontrolü kaybetmemek gereklidir. - It is essential to keep calm in a time of crisis and avoid going haywire.

Sadece sessiz kalmak zorundasın. - You have only to keep silent.

keep
idame etmek
keep
{f} işletmek
Englisch - Englisch
dungeon
keep
the main tower within the walls of a medieval castle or fortress

    Silbentrennung

    the Main tow·er with·in the walls of a me·di·e·val cas·tle or for·tress

    Türkische aussprache

    dhi meyn tauır wîdhîn dhi wôlz ıv ı midivıl käsıl ır fôrtrıs

    Aussprache

    /ᴛʜē ˈmān ˈtouər wəˈᴛʜən ᴛʜē ˈwôlz əv ə mēˈdēvəl ˈkasəl ər ˈfôrtrəs/ /ðiː ˈmeɪn ˈtaʊɜr wɪˈðɪn ðiː ˈwɔːlz əv ə miːˈdiːvəl ˈkæsəl ɜr ˈfɔːrtrəs/
Favoriten