Tom son dönemlerde şişmanladı.
- Tom has put on weight recently.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Son zamanlarda tembelleştim.
- I've been sluggish recently.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently I moved to another apartment.
Kısa süre önce yeni kız arkadaşını annesine tanıttı.
- He just recently introduced his new girlfriend to his mother.
Geçenlerde yeni bir daireye taşındım.
- Recently, I moved to a new apartment.
Geçenlerde diş macunumun markasını değiştirdim.
- I've recently changed brands of toothpaste.
Son günlerde Tom her zaman Mary ile takılıyor.
- Recently, Tom has been hanging out with Mary all the time.
Tom son günlerde benim için biraz iş yaptı.
- Tom did some work for me recently.
Tom yakınlarda bir şirket kurdu.
- Tom set up a company recently.
Yakınlarda aynaya baktınız mı?
- Have you looked in a mirror recently?
O, oldukça yakın zamanda oldu.
- It happened quite recently.
Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
- I was recently in an automobile accident.
Bu aralar IT sertifikasyonlarına çalışmak için epey zaman harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar BT sertifikasyonlarına çalışmaya çok vakit harcıyorum.
- I've been spending a lot of time studying for IT certifications recently.
Şu sıralar bu problemi tartıştık.
- We have recently discussed this problem.
Son zamanlarda tembelleştim.
- I've been sluggish recently.
Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor.
- Recently, he's been drinking too much.
Yakın zamana kadar o odada ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.
- I had no idea what was in that room until recently.
Yakın zamanda Bay Smith ile görüşmedim.
- I haven't been in contact with Mr. Smith recently.
New York ve Tokyo arasında doğrudan uçuşlar son zamanlarda başlamıştır.
- Direct flights between New York and Tokyo commenced recently.
Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
- Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
Tom son zamanlarda çok sayıda yeni şarkıları nasıl söyleyeceğini öğreniyor.
- Tom has recently been learning how to sing a lot of new songs.
Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.
- Attach a recent photograph to your application form.
Onun en son romanı nedir?
- What's his most recent novel?
Bu sözlük en son sürüm değil.
- This dictionary isn't the most recent version.
Yakın zamana kadar o odada ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yoktu.
- I had no idea what was in that room until recently.
Sadece az önce geldim.
- I have only just arrived.
Sadece az önce geldim.
- I've only just arrived.
Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
- Layla's nightmare was only just beginning.
Tom'u uzun zamandır tanıyor musun? Hayır, daha yeni tanıştım.
- Have you known Tom for a long time? No, I've only just met him.
advices recently received.
I've only just cleaned the floor, and you've made muddy tracks!.
... And this has gotten a lot of attention recently because it ...
... recently in "The New York Times," this ...