oyma

listen to the pronunciation of oyma
Türkisch - Englisch
engraving
carving

That's really a good carving. - Bu gerçekten iyi bir oyma.

Tom likes carving pipes. - Tom pipo oymayı seviyor.

cutting, chiseling, carving, or engraving a design in/upon (something); hollowing (something) out
graven
carving, engraving; engraved, carved, cut in, incised
(something) which has been cut, chiseled, carved, or engraved upon something else
intaglio
(a) carving, carved design
sculpture
print. the engraved design on a plate
glyph
carved
deepening
(İnşaat) gouging
incised
cut in
piercing
incise
etching
engravers
cavitation
engrave
oymak
carve
oyma işi
fretwork
oyma işi
engraving
oyma levha
engraving plate
oyma bıçağı
corer
oyma bıçağı
stylet
oyma eser
carving
oyma ile süslemek
carve
oyma işi
sculpture
oyma kabartmalı şekil
glyph
oyma kalemi
point
oyma keskisi
hollow bit
oyma makinesi
engraving machine
oyma resim
graven image
oyma resim
engraving
oyma testeresi
jigsaw
oyma testeresi
bow saw, scroll saw
oyma testeresi
fret-saw
oyma zıvana
chase mortise
oymak
bore
oymak
engrave
oymak
{f} grave
oymak
{f} sculpt
oymak
hollow out
hassas oyma tezgahı
(Mekanik) jig borer
oymak
hollowed
oymak
scour
oymak
scratch
oymak
trace
oymak
punish
oymak
pierce
oymak
character
oymak
beat
oymak
tell off
oymak
sculptor
oymak
dent
oymak
sept
oymak
dish up
oymak
clan
oymak
sculpture
oymak
put
oymalar
carvings
asitle yapılmış oyma
etching
ağaç oyma
wood carving
ağaç oyma
wood engraving
ağaç oyma işi
wood-carving
motorlu oyma testeresi
saber saw
motorlu oyma testeresi
scroll saw
motorlu oyma testeresi
reciprocating saw
motorlu oyma testeresi
fretsaw
oymak
gouge
oymak
sculp
oymak
scoop out
oymak
clan, tribe; boy scout troop
oymak
to cut, chisel, carve, or engrave a design in/upon (something); to hollow (something) out
oymak
cut
oymak
recess
oymak
chase
oymak
excavate
oymak
gouge out
oymak
incise
oymak
chisel
oymak
cave in
oymak
trace over
oymak
cave
oymak
etch
oymak
hollow
oymak
channel
oymak
{i} tribe
oymak
boy scout troop
oymak
dish
yaprak şeklinde oyma
tracery
Türkisch - Türkisch
Bir nesnenin yüzeyini özel araçlarla oyarak veya delerek türlü biçimler verme
Tadı buruk, bir çeşit armut
Oymak işi
Oyularak yapılmış
Oyularak yapılan süsleme: "Boyalı ve kabarık oymaları birer çiçek demetini hatırlatan bir yalı vardı."- A. Ş. Hisar
Oyularak yapılmış: "Abanoz oyma bastonuna dayanarak gelip salonda kendi koltuğuna oturuyor."- M. Ş. Esendal
Ağaç yongası: "Gürgen dibine vardım / Oyma alırım oyma."- Halk türküsü
Ağaç yongası
Oyularak yapılan süsleme
oyma akıl
Yer etmiş, uzun tecrübeler sonunda kabul görmüş nasihat
oyma baskı
Çinko, bakır, tahta gibi levhalara kazıma ile yapılan resimleri kâğıda basma tekniği
OYMAK
(Hukuk) Kabile; boyların ayrıldıkları kısımlar; 16-32 kişiden oluşan izci birliği
Oymak
aşiret
Oymak
el
ağaç oyma
Oyma baskı sanatlarından düz bir baskı tekniği
oymak
Kumaş gibi bir şeyi girintili bir biçimde kesmek
oymak
İzcilikte küçük birlik
oymak
Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak
oymak
Aşiret: "Dayısı, amcası dâhil, obadan, oymaktan kimse dünür gitmeye gönüllü değildir."- T. Buğra. İzcilikte küçük birlik
oymak
Hemen hemen aynı tür yıldızlardan oluşmuş, samanyolunun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri
oymak
Dil ve kültür yönünden büyük bir türdeşlik gösteren, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında toplum, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluk, aşiret
oymak
Hemen hemen benzer veya aynı tür yıldızlardan oluşmuş, Samanyolunun seyrek yapılı genç kümelerinden her biri
oymak
Keskin, sivri uçlu bir cisimle bir şeyi yontarak veya delerek çukur oluşturmak: "Bir ağaç kütüğünü keser, oyar, nakışlayıp bezerdi."- S. Ayverdi
oyma
Favoriten