kontrolünde

listen to the pronunciation of kontrolünde
Türkisch - Englisch
in the grip of
kontrol
check

He did a check on the quality. - O, bir kalite kontrol yaptı.

What time do you start check-in? - Bagaj kontrolüne ne zaman başlarsınız?

kontrol
control

Water law is the field of law dealing with the ownership, control, and use of water as a resource. - Su yasası bir kaynak olarak suya sahip olma, kontrolü ve kullanımı ile ilgili hukuk alanıdır.

West Berlin would remain free of Soviet control. - Batı Berlin, Sovyet kontrolü olmadan kalacaktı.

kontrolünde tutmak
dispose
kontrolünde tutmak
keep under control
kontrol
governance
kontrol
supervision
kontrol
countenance
kontrol
{i} rein
kontrol
grip

Tom got a grip on his emotions. - Tom duygularını kontrol altına aldı.

kontrol
command
kontrol
(Bilgisayar) control desk
kontrol
controlling

The pilot was having trouble controlling the aircraft. - Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.

How are you at controlling your temper? - Öfkeni nasıl kontrol ediyorsun?

kontrol
disposal
kontrol
hand

Things got a little out of hand. - İşler biraz kontrolden çıktı.

The riot got out of hand. - İsyan kontrolden çıktı.

kontrol
(Ticaret) working papers
kontrol
curb
kontrol
(Ticaret) audit
kontrol
composure
kontrol
metering
kontrol
(Ticaret) visitation
kontrol
direction
kontrol
rounds
kontrol
inspection

Korea received an inspection from the International Atomic Energy Agency. - Kore, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı tarafından kontrol edilmiştir.

kontrol
superintendence
kontrol
checking

Tom is checking ID's. - Tom kimlikleri kontrol ediyor.

Why are you checking Mary's mailbox? - Neden Mary'nin posta kutusunu kontrol ediyorsun?

kontrol
{i} overhaul
kontrol
checkout
kontrol
{i} clutch
kontrol
pilot

The pilot was having trouble controlling the aircraft. - Pilot, uçağı kontrol ederken zorluk yaşadı.

The pilot is trying to restore communication with the control tower. - Pilot, kontrol kulesi ile olan iletişimi onarmaya çalışıyor.

kontrol
helm
kontrol
diagnostic
kontrol
control of
kontrol
controling
kalite kontrolünde
(Ticaret) allowable defects
kontrol
clutches
kontrol
examination
kontrol
checking, inspecting
kontrol
wire

The puppets are controlled by wires. - Kuklalar teller tarafından kontrol edilir.

kontrol
inspector
kontrol
control, check; inspection; command; composure
kontrol
(Hukuk) control, supervising
silahların kontrolünde uluslar arası trafik
(Askeri) international traffic in arms regulation (coassembly)
Türkisch - Türkisch

Definition von kontrolünde im Türkisch Türkisch wörterbuch

kontrol
Yoklama, arama
kontrol
Denetçi, kontrolör
kontrol
Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleme, denetim, denetleme
kontrol
Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma
kontrol
Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma: "Duygululuk olsa olsa akılla bağdaştığı, aklın kontrolünde kaldığı ölçüde bir değer taşır."- N. Cumalı