Ben çeşitli zorluklar gördüm.
 - I have seen various difficulties.
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
 - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.
Acıya katlanmanın birçok yolu var.
 - There are various ways of enduring the pain.
Bu oda birçok amaçla kullanılır.
 - This room is used for various purposes.
Biz değişik başlıklarda konuştuk.
 - We talked about various topics.
O kasede değişik türde şekerleme var.
 - There are various kinds of candy in that bowl.
Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır.
 - Diplomats are allowed various privileges.
Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz.
 - Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.
The reasons are various.