Lütfen bugünden itibaren iki hafta içerisinde tekrar gel.
- Please come again two weeks from today.
Android uygulamaların gelişmesi bugünden itibaren mümkündür.
- The development of applications for Android is possible from today.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
O üniversiteden yeni mezundur, bu yüzden hiç deneyimi yok.
- She is fresh from college, so she has no experience.
Tarihin bize öğrettiği şey insanların ondan bir şey öğrenmemiş olmasıdır.
- What history teaches us is that men have never learned anything from it.
Bir dereceye kadar, biz hepimiz ondan muzdaribiz.
- We all suffer from it to some degree.
Sophie bilinmeyen bir gönderenden gelen bir başka mektup almak için can atıyordu.
- Sophie had been looking forward to getting another letter from the unknown sender.
Tom başlangıçtan beri haklıydı.
- Tom was right from the beginning.
O bunu başlangıçtan beri biliyordu.
- She knew it from the start.
Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- There came a man who was sent from God; his name was John.
Göl buradan uzun bir mesafedir.
- The lake is a long way from here.
İnsanlar buradan beş para etmez görünüyor.
- The people look like trash from here.
Arabam lüks değil ama beni A noktasından B noktasına götürüyor.
- My car isn't fancy, but it gets me from point A to point B.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
- We all shuddered from the great shock.
Birçok öğrenci soğuk algınlığından dolayı okula gelmedi.
- Several students were absent from school because of colds.
10 dan 6 çıkarsa ne kalır?
- What is 6 subtracted from 10?
Dan, Linda'ya alkolden uzak kalacağına dair söz verdi.
- Dan promised Linda to stay away from alcohol.
Kitabı ondan ödünç aldı.
- She borrowed the book from him.
Ondan uzun zaman haber alamadılar.
- They haven't heard from him in a long time.
Tokyo'ya taşındığından beri, ben Jane'den haber almadım.
- I haven't heard from Jane since she moved to Tokyo.
Tom Mary'den o Boston'a taşındığından beri haber almadı.
- Tom hasn't heard from Mary since she moved to Boston.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Telifli kaynaklardan cümleler eklemeyin.
- Don't add sentences from copyrighted sources.
Erkek kardeşim onunla ilk tanıştığından beri onu sevmedi.
- My brother didn't like her from the first time he met her.
İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
- In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
Her yıl otomobil kazaları nedeniyle kaç tane insan ölüyor?
- How many people die from automobile accidents each year?
Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
- The heavy snow prevented us from going to the concert.
Ve onu kimden öğrendiniz?
- And who did you learn that from?
Fransızcayı kimden öğrendin?
- Who did you learn French from?
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine pachinko oynayarak tüm vaktini harcıyor.
- You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.
Modern arabalar birçok yönden eski olanlardan farklıdır.
- Modern cars differ from the early ones in many ways.
Eski arkadaşım bana yazdı, yurt dışından dönüşü ile ilgili bilgi verdi.
- My old friend wrote to me, informing me of his return from abroad.
Alice şiddetli bir baş ağrısı yüzünden işten eve erken döndü.
- Alice returned home early from work with a severe headache.
Kaza yüzünden karışıklık ortaya çıktı.
- Confusion arose from the accident.
Bu eski madeni paraları ondan aldım.
- I got these old coins from her.
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
- Tom warned Mary that John would try to borrow money from her.
Birisi bundan ne kazanır?
- What does one profit from this?
Bundan, Feminizmin hala gerekli olduğu sonucuna varabilirsin.
- From this you can conclude that feminism is still necessary.
Senden küçük bir yardıma ihtiyacım var.
- I need a little help from you.
Ben haftalardır senden haber almak için can atıyorum.
- I've been looking forward to hearing from you for weeks.
He knows right from wrong.
Face away from the wall.
The post office is not too far from here.
- The post office isn't too far from here.
I have just returned from the post office.
- I've just returned from the post office.