Dan is a friend from school.
- Dan okuldan bir arkadaşım.
Dan promised Linda to stay away from alcohol.
- Dan, Linda'ya alkolden uzak kalacağına dair söz verdi.
The dead did not dance. They had something better to do than that.
- Ölüler dans etmedi. Onların ondan daha iyi yapacak bir şeyleri vardı.
I would rather sing than dance.
- Dans etmektense şarkı söylemeyi tercih ederim.
Handball is a very popular sport in Denmark.
- Hentbol Danimarka'da çok sevilen bir spordur.
I love you, Dan. You've been here just two weeks and you're already popular.
- Seni seviyorum, Dan. Sadece iki haftadır buradasın ve şimdiden popülersin.
Dan offered to help Linda repair her car.
- Dan Linda'nın arabasını tamir etmesine yardım etmeyi önerdi.
Dan got into his car and drove off.
- Dan arabasına bindi ve uzaklaştı.
Dan Chaucer, well of English vndefyled, / On Fames eternall beadroll worthie to be fyled.